Из-за периодической блокировки нашего сайта РКН сервисами, просим воспользоваться резервным адресом:
Загрузить через dTub.ru Загрузить через ClipSaver.ruУ нас вы можете посмотреть бесплатно Beklerken ( Waiting... ) 8.10.2010 Theate an der Ruhr или скачать в максимальном доступном качестве, которое было загружено на ютуб. Для скачивания выберите вариант из формы ниже:
Роботам не доступно скачивание файлов. Если вы считаете что это ошибочное сообщение - попробуйте зайти на сайт через браузер google chrome или mozilla firefox. Если сообщение не исчезает - напишите о проблеме в обратную связь. Спасибо.
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru
Tiyatro Oyunevi’nin bu projesi “… Beklerken”, kuzey denizi ve karadeniz ülkelerinin liman kentlerinde ( SEAS projesi kapsamında ) , açık ya da kapalı farklı mekanlara göre sahne düzeni her defasında yenilenerek oynanmak üzere geliştirilen, müzik, dans, performansa dayalı bir gösterimdir. Oyunda, bir grup insan bilmedikleri bir yerde bulur kendini. Her birinin ardında bıraktığı bir yer ve varmayı istediği başka bir yer vardır. Bulundukları yerse bir yerden bir yere geçiş yaparken zorunlu olarak beklemek durumunda oldukları geçici bir mekândır. Nerede olduklarını tam anlamıyla bilmedikleri gibi ne kadar bekleyeceklerini de bilmezler. Ama beklemekten başka yapacak bir şeyleri yoktur. Sahne bir tür araftır. Neyin beklendiğinden çok bekleyişin anatomisidir. Doğudan gelen bu insanlar için, beklemeye karşı yapılabilecek en iyi şey şarkı söylemek, dans etmek ve hikayeler anlatmaktır. Bu oyun, yazar Birgül Oğuz’ün de katıldığı Tiyatro Oyunevi oyuncularının provalar boyunca yarattığı oyunlar doğrultusunda yazılmıştır. Yönetmenliğini Mahir Günşiray’ın, müzik yönetmenliğini Olcayto Art’ın, sahne tasarımını Claude Leon’un yaptığı bu oyunda, Ayça Damgacı, Bedir Bedir, Zekeriya Karataş; kemanı ve akordeonu ile Özge Metin, sazı, udu, kavalı ile Olcayto Art yer almaktadır. Deniz aşırı yollardan gelen “sınır tanımayan göçebeler” uygar bir kıtanın ortasında bulurlar kendilerini. Yersiz-yurtsuz bu doğu insanları mutlu ve özgür olacakları topraklara ve uygarlıklara kavuşmak, orada kabul görmek isterler. Hiç bir yere ait olmayan ve hep “öteki” olduklarının ayrıcalığını yaşayan grup, şarkı söylemek, dans etmek, rolden role girebilecek yetenekte olduklarını temsil ederek beğenilmek isterler.